TÜRKİYE TARIMININ DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM SÜRECİ

"Buğday ile Koyun Gerisi Oyun"

Dünyada tarım sektörünün yeni boyutlar kazandığı, gıdanın temel mücadele alanı olarak küresel gündemin ön sıralarına yerleştiği, finansal krizlerin, ticaret dengelerinde ve gıda fiyatlarında yol açtığı dalgalanmaların en yoğun hissedildiği 21. yüzyılda ülkemiz tarımı, 2002 sonrasında hayata geçirilen reformlarla Türkiye’nin değişim ve dönüşümünü en hızlı yaşayan ve yaşatan sektörlerin başında gelmiştir. Ülkemiz için gerek ekonomik değer ve gerekse gıda güvenliği bakımdan stratejik sektörlerden birisi olan tarımın geliştirilmesi amacıyla son on yılda yürütülen köklü yapısal reform çalışmaları ve sektöre verilen destekler sonucunda tarım alanında istikrarlı bir büyüme sağlanmıştır. Bu eserimizde; Ülkemizin gıda, tarım ve hayvancılık alanlarında son on yılda “Türkiye Tarımında Çağ Değişimi” olarak tarif ettiğimiz dönemin hikâyesini, anlatmaya çalıştık.

Kitaba “Türkiye Tarımının Değişim ve Dönüşüm Süreci: Buğday ile Koyun Gerisi Oyun” ismini vermemizin nedeni; esasında son on yılda Türkiye tarımında politikalarımızın ve stratejilerimizin temel çıkış noktasını; başta coğrafyamızın hakikati olmak üzere bilgi ve hikmete dayalı bir perspektife dayandırmış olmamızdan kaynaklanmaktadır.

Yıl: 2015    ISBN: 9786051711157    Dil: Türkçe    Sayfa Sayısı: 190

SÜT İNEKLERİNİN VE BUZAĞILARININ BESLENMESİ

Hayvan Besleme biliminin tarihçesi. insanların kendi ihtiyaçları olan besinler hakkında bilgiler elde etmek üzere yaptıkları uzun araştırmaların, laboratuvar çalışmalarının, denemelerin, keşiflerin, yani başarılarının tarihçesidir. Bu tarihçe, insanların daha iyi şartlarda yaşamasına hizmet etmek arzusu içinde çırpınmış olan ideal, sabırlı ve merak sahibi araştırıcıların tarihçesidir.

Türkiye ekonomisinin temelinin tarım sektörüne dayandığı ve bu sektör içerisinde de canlı hayvan ve hayvansal ürünler üretiminin oldukça etkili olduğu gerçeği inkar edilemez Toplam tarımsal üretim değeri içerisinde hayvan ve hayvansal ürünler üretiminin oldukça etkili olduğu gerçeği inkâr edilemez. Hayvansal üretimin toplam tarımsal üretim içindeki değer payı % 30.0 düzeyinde olup; hayvansal üretimin içinde et ‘in değer payı % 47, sütün ise %39'dur Ancak nüfus artışımızı ve harcanabilir gelirdeki artışı dikkate aldığımızda hayvansal ürünlerin artış hızları, talep artışlarının oldukça altında bulunduğu görülür.

Yıl: 2015    Dil: Türkçe    Sayfa Sayısı: 67

TARIM ORMAN ŞÛRASI

Tarımda Üretici Örgütlenmesi Grubu Çalışma Belgesi

Örgütlenme, insanoğlunun varoluşundan bu yana hayatta kalmak için verdiği mücadelenin en önemli yollarından biri olarak kabul edilebilir. İnsanın varlığını sürdürmesinde ve medeniyete geçişte örgütlenmenin büyük payı bulunmaktadır. Başlangıçta hayatta kalmak için tek başına üstesinden gelemedikleri işleri yapabilmek amacıyla bir araya gelmişlerdir. Medeniyetle birlikte ve sonrasında kalkınma sürecinde toplumlar değişen ve zorlaşan yaşama koşullarını iyileştirebilmek ve ekonomik güçlüklere karşı koyabilmek için yine iş birliği içine girmişler ve ortak eylemlerde bulunabilecekleri örgütler kurmuşlardır. Günümüzde ise serbest piyasa şartlarının ağır rekabet koşullarına karşı güçlü olabilmek amacıyla bireyler arasında yine örgütlenmeye ihtiyaç duyulmaktadır.

Dünya genelinde özellikle kooperatif işletmeler, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın gerçekleştirilmesine önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Kırsal kalkınmanın tüm toplum kesimlerini ve sektörlerini kapsayan bir biçimde gerçekleşmesi, istihdamın arttırılması, yoksulluğun azaltılması, girişimciliğin desteklenmesi, kaynaklara erişimin kolaylaştırılması, ortak davranış sergilenmesi, refahın dengeli paylaşımı ve yönetimlere katılım sağlanması gibi konularda ilerlemeler örgütlenme ile daha kolay sağlanmaktadır. Kısaca örgütlenme: benzer ihtiyaç ve sorunlara sahip bireylerin çözüm için bir araya gelmeleridir. Bu ihtiyacın en fazla duyulduğu sektör, tarım sektörüdür.

Yıl: 2019    Dil: Türkçe    Sayfa Sayısı: 44

TÜRKİYE ELMACILIĞI

Küresel Değişimlerden Çıkarılacak Dersler

Ürün çeşitliliğinin sınırlı olduğu tarihsel süreçte Anadolu meyveleriyle birlikte tüm nüfusun ulaşabildiği birkaç meyve türünden birisi olan elma, halen ülkemizde yetiştirilen en önemli meyvelerdendir. FAO verilerine dayalı olarak ortaya çıkarılan alttaki grafik incelendiğinde Türkiye’nin dünya elma üretiminde de oldukça dikkate değer bir pay aldığı görülmektedir.

1960’lı yıllarda 20 milyon ton civarında olan dünya elma üretimi 2013 itibari ile 80 milyon tonu aşmış ve son rakamlara göre (2020 yılı) 86.442.716 tona ulaşmıştır. Uzun yıllık ortalama değerler baz alındığında Türkiye’nin dünya elma üretimine katkısı %3.67±0.98 (ss) oranında gerçekleşmiştir. Bununla birlikte 1991 yılında bu oran %6.27’ye kadar çıkmıştır. 2020 itibari ile Türkiye’nin dünya elma üretimine katkısı %4.97 seviyesindedir (Bakınız: 1961-2020 yılları arasında Türkiye'nin dünya elma üretimindeki payı (%)).

Yıl: 2022    Dil: Türkçe    Sayfa Sayısı: 8